Giriş yap
En son konular
Arama
Kimler hatta?
Toplam 1 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 1 Misafir Yok
Sitede bugüne kadar en çok 111 kişi C.tesi Tem. 29, 2017 7:00 am tarihinde online oldu.
HÜCRE NEDİR? ?????????????
1 sayfadaki 1 sayfası
HÜCRE NEDİR? ?????????????
Hücreler konusundaki tartışmaya her geçen gün daha geniş bir çevre katılıyor(du).
Kimi, hapishanelerde kaybedilen devlet otoritesinin yeniden sağlanması için koğuşları dağıtıp, tutsakların ayrı ayrı odalara yerleştirilmesi, yani birbirlerinden tecrit edilmesi yönünde görüş bildiriyor(du). Kimi ise sosyal bir varlık olan insanın çevresinden koparılarak ayrı yerlerde tutulmasının yaratacağı sonuçları değerlendirerek koğuş sistemine devam edilmesini, ancak yargıda bir reforma ihtiyaç olduğunu söylüyorlar. Bu tartışmalar sürüp giderken basın da, devletin ağzından spekülatif haberler yayınlayarak üzerine düşen görevi yerine getiriyor. Bugüne kadar teslim alamadığı tutsakları bu kez hücreler yoluyla teslim almak isteyen devlet, niçin böyle bir politika belirlemiştir; NEDEN HÜCRELER?
Nasıl bir yerdir, hücreler seçilerek ne amaçlanmıştır?.. Devletin hala hücreleri oda diye, lüks cezaevi diye sunduğu bu ortamda, bu soruların cevapları üzerinde tekrar tekrar durmak zorundayız.
DÖRT DUVAR... Kalın duvarlarla çevrili, eni ve boyu en fazla 3-4 metreden ibaret bir mekan... İçindeyse bir ranza, bir masa, bir sandalye ve tuvalet... Pencere de unutulmamış bu yerleşimde... Yerden oldukça yüksek, tavana yakın bir yerden açılmış, küçük, demir parmaklıklı bir pencere.... Havalandırma mı; o da hücreye ait ayrı bir bölme gibi... O da yaklaşık olarak hücre büyüklüğünde... Sadece ve sadece hücrede kalacak olan tutsağa ait... Bir başkasıyla paylaşılamayacak tarzda inşa edilmiş... Tıpkı hücreler gibi...
VE BEYAZ... Başınızı nereye çevirirseniz çevirin, gözün ulaşabildiği her yer beyazdır hücrelerde. Bu renk seçimi bilinçli bir tercihin ürünüdür. Beyaz, hücrelerde uygulanacak olan işkencenin diğer adıdır. Beyaz, tutsağa psikolojik işkencedir. 5 duyu organını köreltmeyi amaçlar.
TECRİT... Yaşam, yasaklar üzerinde kuruludur hücrelerde. Birini tesadüf eseri görsen bile selam vermek yasak... Fizikse ve düşünsel üretme imkanları tümden ortadan kaldırılmıştır. Bizleri birbirimizden ayırmak, tek tek hücrelere koymak, yanlızlaştırıp teslim almak istiyorlar. Çünkü onların hesaplarına göre, yanlız kalan insan, güçsüzdür, kendini koruyamaz, bir süre sonra da istenildiği gibi davranır. Kapladığı alandan, içindeki eşyalara hatta tercih edilen renge kadar her şey ama her şey ince hesapların sonucudur.
AMAÇ... Hesaplar amaca uygundur. Amaç, sık sık vurguladığımız gibi biz tutsakları düşüncelerimizden, inançlarımızdan ve savunduğumuz tüm değerlerden uzaklaştırmaktır. Halkımızı ve vatanımızı sevmiyeceğiz, onurumuzu ve namusumuzu satacağız... Sömürüye, adaletsizliklere, haksızlıklara karşı çıkmayacağız... İstedikleri budur. Bize; ne söylenirse onu yapacaksın... bizim istediğimiz gibi biri olacaksın, bizim belirlediğimiz sınırlar çerçevesinde hareket edeceksin diyorlar.
Kimi, hapishanelerde kaybedilen devlet otoritesinin yeniden sağlanması için koğuşları dağıtıp, tutsakların ayrı ayrı odalara yerleştirilmesi, yani birbirlerinden tecrit edilmesi yönünde görüş bildiriyor(du). Kimi ise sosyal bir varlık olan insanın çevresinden koparılarak ayrı yerlerde tutulmasının yaratacağı sonuçları değerlendirerek koğuş sistemine devam edilmesini, ancak yargıda bir reforma ihtiyaç olduğunu söylüyorlar. Bu tartışmalar sürüp giderken basın da, devletin ağzından spekülatif haberler yayınlayarak üzerine düşen görevi yerine getiriyor. Bugüne kadar teslim alamadığı tutsakları bu kez hücreler yoluyla teslim almak isteyen devlet, niçin böyle bir politika belirlemiştir; NEDEN HÜCRELER?
Nasıl bir yerdir, hücreler seçilerek ne amaçlanmıştır?.. Devletin hala hücreleri oda diye, lüks cezaevi diye sunduğu bu ortamda, bu soruların cevapları üzerinde tekrar tekrar durmak zorundayız.
DÖRT DUVAR... Kalın duvarlarla çevrili, eni ve boyu en fazla 3-4 metreden ibaret bir mekan... İçindeyse bir ranza, bir masa, bir sandalye ve tuvalet... Pencere de unutulmamış bu yerleşimde... Yerden oldukça yüksek, tavana yakın bir yerden açılmış, küçük, demir parmaklıklı bir pencere.... Havalandırma mı; o da hücreye ait ayrı bir bölme gibi... O da yaklaşık olarak hücre büyüklüğünde... Sadece ve sadece hücrede kalacak olan tutsağa ait... Bir başkasıyla paylaşılamayacak tarzda inşa edilmiş... Tıpkı hücreler gibi...
VE BEYAZ... Başınızı nereye çevirirseniz çevirin, gözün ulaşabildiği her yer beyazdır hücrelerde. Bu renk seçimi bilinçli bir tercihin ürünüdür. Beyaz, hücrelerde uygulanacak olan işkencenin diğer adıdır. Beyaz, tutsağa psikolojik işkencedir. 5 duyu organını köreltmeyi amaçlar.
TECRİT... Yaşam, yasaklar üzerinde kuruludur hücrelerde. Birini tesadüf eseri görsen bile selam vermek yasak... Fizikse ve düşünsel üretme imkanları tümden ortadan kaldırılmıştır. Bizleri birbirimizden ayırmak, tek tek hücrelere koymak, yanlızlaştırıp teslim almak istiyorlar. Çünkü onların hesaplarına göre, yanlız kalan insan, güçsüzdür, kendini koruyamaz, bir süre sonra da istenildiği gibi davranır. Kapladığı alandan, içindeki eşyalara hatta tercih edilen renge kadar her şey ama her şey ince hesapların sonucudur.
AMAÇ... Hesaplar amaca uygundur. Amaç, sık sık vurguladığımız gibi biz tutsakları düşüncelerimizden, inançlarımızdan ve savunduğumuz tüm değerlerden uzaklaştırmaktır. Halkımızı ve vatanımızı sevmiyeceğiz, onurumuzu ve namusumuzu satacağız... Sömürüye, adaletsizliklere, haksızlıklara karşı çıkmayacağız... İstedikleri budur. Bize; ne söylenirse onu yapacaksın... bizim istediğimiz gibi biri olacaksın, bizim belirlediğimiz sınırlar çerçevesinde hareket edeceksin diyorlar.
Misafir- Misafir
Similar topics
» Sosyalizm nedir?Sosyallesme nedir?Türkcesi Topulmsallasma nedir?
» Felsefe Nedir ?
» Newroz Nedir?
» Karl Marx-Frederick Engels
» Nedir Kürt Meselesi Ağalar ???
» Felsefe Nedir ?
» Newroz Nedir?
» Karl Marx-Frederick Engels
» Nedir Kürt Meselesi Ağalar ???
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Çarş. Ekim 20, 2010 10:05 pm tarafından AMEDEUS
» .........
Perş. Ekim 14, 2010 3:56 pm tarafından AMEDEUS
» manzara
Çarş. Ekim 13, 2010 9:26 pm tarafından Deniz
» manzara fotoğrafları
Çarş. Ekim 13, 2010 9:18 pm tarafından Deniz
» Paydos/ C.Sıtkı Tarancı
Salı Ekim 05, 2010 2:49 pm tarafından AMEDEUS
» logo..........
C.tesi Ekim 02, 2010 11:45 pm tarafından ezgi
» ..................
C.tesi Ekim 02, 2010 2:09 pm tarafından DicLe
» Çile
Salı Eyl. 21, 2010 2:01 pm tarafından AMEDEUS
» Görmemişin bebeği olmuş...
Salı Eyl. 21, 2010 12:27 pm tarafından DicLe
» facebooktan video indirme
Salı Eyl. 21, 2010 10:08 am tarafından ezgi
» Taş atan çocuk
Ptsi Eyl. 20, 2010 5:00 pm tarafından DicLe
» BARIŞ
Ptsi Eyl. 20, 2010 4:27 pm tarafından DicLe
» BEKLENTİSİZ....
Ptsi Eyl. 20, 2010 4:24 pm tarafından DicLe
» UZAKTAN ...
Ptsi Eyl. 20, 2010 4:22 pm tarafından DicLe
» CAN YÜCEL'DEN MAL BEYANI
Perş. Eyl. 16, 2010 1:36 pm tarafından yoll
» ARKADAŞLIK
Ptsi Eyl. 13, 2010 11:20 am tarafından ezgi
» ARKADAŞLIK
Ptsi Eyl. 13, 2010 11:15 am tarafından ezgi
» ŞİİR
Ptsi Eyl. 13, 2010 11:08 am tarafından ezgi
» Kamuflaj
C.tesi Eyl. 11, 2010 5:32 pm tarafından AMEDEUS
» UZAK
Çarş. Eyl. 08, 2010 5:05 pm tarafından ezgi
» Yeşillik
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:59 pm tarafından ezgi
» Salam Gibi
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:57 pm tarafından ezgi
» Benlik_Oruç Aruoba
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:56 pm tarafından ezgi
» BİR AYRILIŞ HİKAYESİ
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:54 pm tarafından ezgi
» Pembe Deniz
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:51 pm tarafından ezgi
» HAYAT
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:48 pm tarafından ezgi
» Benim Yazdığım Sen
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:47 pm tarafından ezgi
» Seviyorum Seni
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:46 pm tarafından ezgi
» BERFİN
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:44 pm tarafından ezgi
» Bahar Gelmiş
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:43 pm tarafından ezgi