sivas katliamı

[DicLe]

[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]

bu toprakların pek de yabancısı olmadığı katliam.. sivasla başlamamıştır sivasla da bitmeyecektir, çorum katliamı gibi kundaktaki bebeklerin alevi piçi diye kesildiği, hamile kadınların karınlarının deşilerek öldürüldüğü maraş katliamı gibi.. kuyucu murat paşaların ünvanını borçlu olduğu kuyulara atılarak öldürme tekniğini geliştirdiği katliam ya da dersimde isyan sonrası evlerin içindeki insanlarla beraber ateşe verilmesi gibi.. sürecektir 10 yıldan fazla bi zaman geçmiştir üzerinden, tanrılara tekrar kurban gerekebilir her an.. böyle düşüncelere neden olan durumdur olgudur artık .. acı olan şudur ki katliamın üzerinden bir sene bile geçmemişken henüz savunucuları vardı ve üniversitelerde okuyorlardı bu insan müsvetteleri üniversitelerde bilimin özgür düşüncenin vatanında..yani cahil takımda deildi bunlar savunuyorlardı o ateşin sorumlusunun yananlar olduğunu söylüyordu bu insan demeye dilim varmıyor ama görüntü olarak insan olan bu canavarlar ve şimdi bakıyorum geçenlerde biri bana ne gerek var her sene sivas için yürüyüş düzenleniyor diyebiliyor.. unutturmamak için unutmayalım ki unutturmayalım ki artık son olsun diye.. ama kısa bir hafıza yoklaması gösteriyor ki son bulamyacaktır, ülkenin son 10 yılda bulunduğu siyasi tavır gösteriyor ki son bulmayacaktır.. çünkü hala ümmet burdaki insanların çoğu en ufak bi galeyanla ayaklanabilir her an patlamaya hazır olan şidddetini o güruhla beraber hayvani bir gövde gösterisine dönüştürebilir ve bunu yaparken suçlu da hissemez kendini allah adına yapar (allah onun tekelinde çünkü) ya da vatan adına yapar ,ya sev ya terk et der sonra da örnekler çoğaltılabilinir vatandaş olmakla ümmet olmak arasındaki farkı anlayıncaya kadar ya da bu toprakların kültürlerin beşiği olduğunu asla tek tip tek düşünce ya da tek bir inançla varolmadığını o kadar kısırlaşamayacak kadar zengin bir mozaik olduğunu anlayıncaya kadar ya da faşizmin bir gün gelip kendi kapısına da dayanacağını anlayıncaya kadar..


sen güneşin ozanlarını
durdurabilir misin sandın?
rüzgarın şarkısını
susturabilir misin sandın?

korkmuyorum şiddetinden
ateş tutan ellerinden
ürkmüyorum nefretinden
ve karanlık nefesinden

boyun eğmem asla sana
yaksan bile bedenimi
ben doğarım küllerimden
gücün varsa durdur beni!

kayaların ruhundamın ben,
yüzyılların öyküsü bende
otuzyedi güneşim var
ışıldar durur yüreğimde

tutamazsın zincirlerinle
yıldızların ışığını
susturamazsın nefretinle
güneşin ozanlarını

boyun eğmem asla sana
yaksan bile bedenimi
ben doğarım küllerimden
gücün varsa durdur beni