Bursa'da 8 Mart Direnişi

[DicLe]

Bursa'da Halk Cepheli Kadınlar'ın, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nü kutlamak için 7 Mart Pazar 2010 günü Medikal Park Önü (Fomara)'dan Kent Meydanı'na düzenleyecekleri yürüyüşe polis saldırdı.

Halk Cepheli Kadınlar saat 13.00'de Medikal Park önünde toplandılar. Polisle yapılan tartışmalarda polis, yolun karşısındaki kaldırımdan yürüneceğini söylemesi üzerine Halk Cepheliler yoldan yürüyeceklerini söylediler. Tartışmalar sürdü ve polis yürütmeyeceğini söyledi. Tartışmalar sırasında polis amiri kamera çekimi yapan bir Halk Cepheli'ye "Çekmesene, neye istinaden çekiyorsun? Ben eğer görüntülerimi sizin internet sitenizde görürsem, suç duyurusunda bulunacağım." diyerek korkusunu gösterdi.

Bunun üzerine Halk Cepheliler, "Kadınlar! Emperyalizme Her Türlü Sömürüye Zulme Karşı Birleşelim Örgütlenelim-Halk Cepheli Kadınlar", "Kadınlar! Mücadeleyle Özgürleşecek Devrimle Kurtulacağız-Halk Cepheli Kadınlar" pankartlarını ve halk kurtuluş mücadelesinde şehit düşen kadınlarımızın resimlerini açarak, kortejlerini oluşturdular. Polisin dayatmalarına karşı oturma eylemi yapılarak, "Baskılar Bizi Yıldıramaz!" sloganları atıldı. Bunun üzerine Çevik Kuvvet, Halk Cepheli Kadınlar kitlesine azgınca saldırdı. Saldırı esnasında sivil bir polisin direkt olarak Sabahat Karataş'ın resmine saldırması tahammülsüzlüklerini gösteriyordu. Kitle saldırıya "İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek!" sloganlarıyla karşılık verdi.

Polis, kadın, çoluk-çocuk demeden yerlerde sürükleyerek, darplarla kitleyi kaldırıma atmaya çalıştı. O sırada Çevik Kuvvet polisleri Mustafa Bacacı'yı çevik kuvvet otobüsüne sürükleyerek "Seni kesmeye götürüyoruz." şeklinde tehditler ve küfürlerle otobüse bindirmeye çalıştı. Bunun üzerine Halk Cephesi kitlesi Mustafa Bacacı'yı polislerin elinden çekerek aldı. Yürüyüşe gelen aileler polisin azgınca saldırıları üzerine çevrede toplanan insanlara, saldırıyı teşhir ettiler.

Saldırılara rağmen kitle dağılmayarak tekrardan yürüyüş düzeni alarak kortej oluşturdu. Bu sırada "İşkence Yapmak Şerefsizliktir!", "İnsanlık Onuru İşkenceyi Yenecek!" sloganları atılarak, basın metni okundu. Basın metninin okunmasının ardından aynı yerden yürüyüşe geçildi, bir süre kaldırımdan yüründükten sonra, yol tek şeritli olarak trafiğe kapatılarak, Kent Meydanı'na kadar yüründü.

Yürüyüş boyunca "Kadın Erkek El Elele Mücadeleye!", "Devrime Meşale Bizim Kadınlarımız!", "Kadınız Haklıyız Kazanacağız!" sloganları atıldı ve "Cesaret" marşı coşkuyla söylendi.

Islıklar ve alkışlar eşliğinde alana girildi. Burada da basın metni okundu. Basın metninin ardından, "Sabo'nun Kızları" ve "Kadınlarımız" adlı şiirler okundu. Şiirlerden sonra Grup Yarın'ın çaldığı parçalar eşliğinde coşkuyla halaylar çekildi. 55 kişinin katıldığı eylem 14.45'te sloganlar ve alkışlarla bitirildi.

08.03.2010
ŞAN OLSUN 8 MART'I YARATAN VE YAŞATANLARA!

Selam olsun 153 yıl önce New York'ta bügünü yaratmak için kor alevler ortasında karanfilleşen 129 kadın tekstil işçilerine.

8 Mart 1857'de New York'ta ücret politikalarının ve çalışma koşullarının iyileştirilmesi için tekstil sektöründe çalışan 40 bin işçi hak arama mücadelesinde vazgeçilmez bir silah olan grev hakkını kullandılar. İşçileri azgınca sömüren, insan yerine koymayan, sadece üretim yapan bir makinenin parçası gibi gören Kapitalizm çıkarları tehlikeye girince bu mücadeleye katliamla cevap verdi. Grevdeki işçilerin bir bölümünü fabrika içerisine kilitleyip, fabrika çevresine kurulan polis barikatıyla çıkışları engellenen işçilerden 129 kadın çıkartılan yangınla yakılarak katledildi.

Ama mücadele burada yapılan katliamla yok edilemedi.Her hak arayaşında baskı, zulüm ve işkencelerle karşı karşıya kalan biz emekçi kadınlar mücadelemizden yılmadık. 27 Ağustos 1910'da Clara Zetkin'in önerisiyle 2. Enternasyonal'de "8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar" günü olarak kabul edildi.

Merhaba; 8 Mart Emekçi Kadınların birlik dayanışma ve mücadele günü,
Merhaba; her dilden, her dinden, inançtan ve ırktan kadınlarımız,
Merhaba; toprakları işgal edilmiş, sömürüsü yoğunlaştırılmış fabrikada işçi, tarlada, tütünde, fındıkta elleri nasırlaşmış ırgatlık yapan kadınlarımız. Hayatın her alanında cinsel-ulusal-sınıfsal sömürüye bir kat daha fazla maruz kalan kadınlarımız. İşten atılmalarda her zaman ilk sıraya konulan, daha ucuz maaşla çalıştırılan, cinsel tacize uğrayan, töre cinayetlerie kurban edilen, ikinci sınıf insan muamelesine tabii tutulan, 15 yaşında meta olarak satılan, sokaklarda dilendirilen kadınlarımız, genç kızlarımız.

Bütün bu haksızlıklara ve aşağılayıcı uygulamalara karşı çıkmanın yolu örgütlü kadın olmaktan geçer, çünkü sadece "örgütlü kadın güçlü kadın olabilir". Mücadelemizin yolunu açan New York'lu dokuma işçileri Rosa'lar, Tanya'lar, Clara Zetkin'ler, Krupskaya'lar, Gripçeva'lar, Filistinli Sena Muheydi'ler, Leyla Kasım'lar, Türkiye'de bu soylu mücadelenin temsilcileri Sabo'larımız, İdil'lerimiz, Fidan, Şengül, Selma, Fatma, Gülsüman, Canan, Zehra ve Semra'larımızla yaşatıyoruz, Tarihimizin en güzel sayfalarında yerini alan tecrit hücrelerinde direnen, ama asla baş eğmeyen, aman dilemeyen, feda kültürünün yaratıcılarıyız. Feda ve özveri dendiğinde en öne fırlayan özgür, güçlü ve örgütlü kadınlarız. Bize dayatılan yoz kültürün ürünü kadınlar olmayacağız. Kurtuluş yolumuzu kadın-erkek birlikte devrimci mücadeleden geçtiğini bilerek örgütlenecek ve daha güçlü olacağız. 100 yıldır dünyanın her yerinde bizi hapseden zincirleri kırarak 8 Mart'ı alanlara taşıyor ve taleplerimizi dile getiriyoruz. Emperyalist saldırganlık var oldukça, cinsel-ulusal-sınıfsal sömürü var oldukça bunlara karşı alanlardaki yerimizi almaktan ve mücadele etmekten asla vazgeçmeyeceğiz. Kurtuluş mücadelemizi büyütmek, geliştirmek için bugünümüzü ve yarınlarımızı emanet edeceğimiz çocuklarımız ve geleceğimiz için sizleri Halk Cepheli Kadınlar safında mücedele etmeye davet ediyoruz. Şan olsun 8 Mart'ı yaratan ve yaşatanlara 8 Mart Emekçi Kadınlar günümüz kutlu olsun.

KADINLAR! MÜCADELEYLE ÖZGÜRLEŞECEK DEVRİMLE KURTULACAĞIZ!
EMPERYALİZME, HER TÜRLÜ SÖMÜRÜYE, ZULME KARŞI BİRLEŞELİM,ÖRGÜTLENELİM!
KADINIZ HAKLIYIZ KAZANACAĞIZ!

HALK CEPHELİ KADINLAR