Giriş yap
En son konular
Arama
Kimler hatta?
Toplam 2 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 2 Misafir Yok
Sitede bugüne kadar en çok 111 kişi C.tesi Tem. 29, 2017 7:00 am tarihinde online oldu.
İnsanlık Utancı
1 sayfadaki 1 sayfası
İnsanlık Utancı
[Resimleri görebilmek için üye olun veya giriş yapın.]
Kevin Carter çok güzel bir manzara yakalamıştı. Bir çocuk ve arkasında ölmesini bekleyen bir akbaba. Görüntüyü iyice ayarlayıp flaşa bastı. Yavaş adımlarla bir ağacın altına gidip hüngür hüngür ağladı, içinde yanan bir ormanın gözyaşlarını sanki döküyordu. Çocuğu orada bırakıp ülkesi Amerika'ya döndü. Bir süre sonra çektiği fotoğraf büyük gazetelerde yayınlandı. Fotoğraf olumlu ve olumsuz değerlen-dirmelerle tartışıldı. Birkaç gün geçmişti ki, politzer fotoğraf ödülleri sahiplerine verilecekti. Ödüle Kevin Carter'in çektiği fotoğraf layık görüldü.
Kısa bir konuşma yaptı ve teşekkür etti. Alkışlamaya başladılar konuşmanın ardından. İçini parçalayan bir duygu vardı. Günler ilerledikçe Kevin Carter'i acılar üs edinmişti adeta. Sofraya oturduğunda çocuğun kendisinden ekmek istediğini, yatarken çocuğun göz kapaklarına uzandığını görmeye başladı. Evet mutlu değildi, mutsuzluğun sebebini hiçbir zaman ödül gününde ve alkışlarda aramadı. Çünkü alkışlar içindeki insanlık duygusunu boğan yalandan başka hiçbir şey değildi. Alkışlar bir yalanın suratını boyalamaktan başka bir şey değildir. Alkışlar kalpteki boşluğun
avuçlara dolmasıydı.
Evet insanlık alkışlarda can verdi. Pişmandı ama pişmanlığının artık acılarını dindirmeye yetmediğinin farkındaydı. Yanlışı düzeltmenin tek bir yolu vardı: intihar... Bir silah buldu nihai son için. Artık ölümüyle beraber geziyordu, ve saatlerce odasına kapanıp düşündüğü bile oluyordu. Yaşama değer veren nedir? Yaşam sonsuz olsaydı o zaman ölüm olur muydu? Keşke ölüm yokluk olsaydı da ölümle beraber tüm acılarımdan kurtulsaydım...
diye düşündü.
Üç-dört ay sonra Afrika'ya geri döndü, kalacağı yere gitti, akşam olduğunda acılarından kurtulmanın zamanı geldiğine karar verdi. Yavaş adımlarla odasına doğru yürümeye başladı. Adımlarıyla ölümle bu dünya arasındaki mesafeyi katediyordu adeta. Namluyu şakağına dayadı, silahını biraz okşadıktan sonra parmağını tetiğe götürdü. Sanki gelinin dudağını açıyormuş gibi bir his doğdu içine. Odanın duvarları kanla sulanmıştı adeta. Yatağın üzerinde dağılan beyni... Yerde hareketsiz duran bir ceset... Yuvasından fırlamış gözleri etrafı acıklı acıklı seyrediyordu.
Böylece fotoğraf da tamamlanmış oldu....
Alıntıdır
-Kendimi normal insanlardan yabancılaşmış hissediyorum. Objektif kapakları kapanıyor ve korkunç kan görüntüleriyle karanlık yerlere doğru geriliyorum... (Kevin Carter)
Kevin Carter çok güzel bir manzara yakalamıştı. Bir çocuk ve arkasında ölmesini bekleyen bir akbaba. Görüntüyü iyice ayarlayıp flaşa bastı. Yavaş adımlarla bir ağacın altına gidip hüngür hüngür ağladı, içinde yanan bir ormanın gözyaşlarını sanki döküyordu. Çocuğu orada bırakıp ülkesi Amerika'ya döndü. Bir süre sonra çektiği fotoğraf büyük gazetelerde yayınlandı. Fotoğraf olumlu ve olumsuz değerlen-dirmelerle tartışıldı. Birkaç gün geçmişti ki, politzer fotoğraf ödülleri sahiplerine verilecekti. Ödüle Kevin Carter'in çektiği fotoğraf layık görüldü.
Kısa bir konuşma yaptı ve teşekkür etti. Alkışlamaya başladılar konuşmanın ardından. İçini parçalayan bir duygu vardı. Günler ilerledikçe Kevin Carter'i acılar üs edinmişti adeta. Sofraya oturduğunda çocuğun kendisinden ekmek istediğini, yatarken çocuğun göz kapaklarına uzandığını görmeye başladı. Evet mutlu değildi, mutsuzluğun sebebini hiçbir zaman ödül gününde ve alkışlarda aramadı. Çünkü alkışlar içindeki insanlık duygusunu boğan yalandan başka hiçbir şey değildi. Alkışlar bir yalanın suratını boyalamaktan başka bir şey değildir. Alkışlar kalpteki boşluğun
avuçlara dolmasıydı.
Evet insanlık alkışlarda can verdi. Pişmandı ama pişmanlığının artık acılarını dindirmeye yetmediğinin farkındaydı. Yanlışı düzeltmenin tek bir yolu vardı: intihar... Bir silah buldu nihai son için. Artık ölümüyle beraber geziyordu, ve saatlerce odasına kapanıp düşündüğü bile oluyordu. Yaşama değer veren nedir? Yaşam sonsuz olsaydı o zaman ölüm olur muydu? Keşke ölüm yokluk olsaydı da ölümle beraber tüm acılarımdan kurtulsaydım...
diye düşündü.
Üç-dört ay sonra Afrika'ya geri döndü, kalacağı yere gitti, akşam olduğunda acılarından kurtulmanın zamanı geldiğine karar verdi. Yavaş adımlarla odasına doğru yürümeye başladı. Adımlarıyla ölümle bu dünya arasındaki mesafeyi katediyordu adeta. Namluyu şakağına dayadı, silahını biraz okşadıktan sonra parmağını tetiğe götürdü. Sanki gelinin dudağını açıyormuş gibi bir his doğdu içine. Odanın duvarları kanla sulanmıştı adeta. Yatağın üzerinde dağılan beyni... Yerde hareketsiz duran bir ceset... Yuvasından fırlamış gözleri etrafı acıklı acıklı seyrediyordu.
Böylece fotoğraf da tamamlanmış oldu....
Alıntıdır
-Kendimi normal insanlardan yabancılaşmış hissediyorum. Objektif kapakları kapanıyor ve korkunç kan görüntüleriyle karanlık yerlere doğru geriliyorum... (Kevin Carter)
DicLe- doçent
- Mesaj Sayısı : 249
Kayıt tarihi : 12/01/10
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Çarş. Ekim 20, 2010 10:05 pm tarafından AMEDEUS
» .........
Perş. Ekim 14, 2010 3:56 pm tarafından AMEDEUS
» manzara
Çarş. Ekim 13, 2010 9:26 pm tarafından Deniz
» manzara fotoğrafları
Çarş. Ekim 13, 2010 9:18 pm tarafından Deniz
» Paydos/ C.Sıtkı Tarancı
Salı Ekim 05, 2010 2:49 pm tarafından AMEDEUS
» logo..........
C.tesi Ekim 02, 2010 11:45 pm tarafından ezgi
» ..................
C.tesi Ekim 02, 2010 2:09 pm tarafından DicLe
» Çile
Salı Eyl. 21, 2010 2:01 pm tarafından AMEDEUS
» Görmemişin bebeği olmuş...
Salı Eyl. 21, 2010 12:27 pm tarafından DicLe
» facebooktan video indirme
Salı Eyl. 21, 2010 10:08 am tarafından ezgi
» Taş atan çocuk
Ptsi Eyl. 20, 2010 5:00 pm tarafından DicLe
» BARIŞ
Ptsi Eyl. 20, 2010 4:27 pm tarafından DicLe
» BEKLENTİSİZ....
Ptsi Eyl. 20, 2010 4:24 pm tarafından DicLe
» UZAKTAN ...
Ptsi Eyl. 20, 2010 4:22 pm tarafından DicLe
» CAN YÜCEL'DEN MAL BEYANI
Perş. Eyl. 16, 2010 1:36 pm tarafından yoll
» ARKADAŞLIK
Ptsi Eyl. 13, 2010 11:20 am tarafından ezgi
» ARKADAŞLIK
Ptsi Eyl. 13, 2010 11:15 am tarafından ezgi
» ŞİİR
Ptsi Eyl. 13, 2010 11:08 am tarafından ezgi
» Kamuflaj
C.tesi Eyl. 11, 2010 5:32 pm tarafından AMEDEUS
» UZAK
Çarş. Eyl. 08, 2010 5:05 pm tarafından ezgi
» Yeşillik
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:59 pm tarafından ezgi
» Salam Gibi
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:57 pm tarafından ezgi
» Benlik_Oruç Aruoba
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:56 pm tarafından ezgi
» BİR AYRILIŞ HİKAYESİ
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:54 pm tarafından ezgi
» Pembe Deniz
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:51 pm tarafından ezgi
» HAYAT
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:48 pm tarafından ezgi
» Benim Yazdığım Sen
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:47 pm tarafından ezgi
» Seviyorum Seni
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:46 pm tarafından ezgi
» BERFİN
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:44 pm tarafından ezgi
» Bahar Gelmiş
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:43 pm tarafından ezgi