Giriş yap
En son konular
Arama
Kimler hatta?
Toplam 2 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 2 Misafir Yok
Sitede bugüne kadar en çok 111 kişi C.tesi Tem. 29, 2017 7:00 am tarihinde online oldu.
Savaşan Kelimeler
1 sayfadaki 1 sayfası
Savaşan Kelimeler
| Savaşan Kelimeler
Keyif almak, Hoşça Vakit Geçirmek...
Bir eylem örgütlenmiştir, bir konser yapılmıştır ya da binlerce insanın katıldığı bir miting yapılmıştır. Eylem ile ilgili ya da konser ile ilgili olarak, "eylemden çok keyif aldım" ya da "hoşça vakit geçirdim" değerlendirmesi yapılmaktadır.
Yani mantık, "hem eylem yapalım, hem eğlenelim"dir. Nitekim bu da çeşitli eylem çağrılarında, reformist, anarşist çeşitli kesimler tarafından böyle de ifade edilmektedir.. Eylemleri, etkinlikler için gönderdikleri davetiyelerde özellikle etkinliğin "hoşça vakit geçirmek" yanına vurgu yapan gruplar yok değildir.
Hatta bunu daha da "ilerletip", davetiyelerde "Bira içilebilir" notlarına dahi rastlamaktayız. Mesela panelin, toplantının konusuna bakarsınız, halkın, mücadelenin önemli bir sorunudur; ama altında bir not: Bira içilebilir!!!
Amaç ortadan kalkar, bu tür toplantılar nasıl siyasal olarak daha verimli kılınır sorusunun yerini, nasıl daha çok "keyif alınır" hale getirilir sorusu alır.. Kaygılar değişir.
Sanırsınız ki, yapılan etkinlik bir devrimci eylem, bir devrimci etkinlikten çok, düzenin söylemleriyle "vakit geçirmek, boş zamanları değerlendirmek" için düzenlenmiş sıradan etkinliklerdir. Ya da hafta sonları "iş yorgunluğunu" atmak için uydurulan ucuz zevklerden oluşan "hoşluklar"dır...
Hiçbir eylemi, etkinliği, konseri "hoşça vakit geçirmek" için yapmıyoruz. Ya da birileri "keyif alsın" diye de yapmıyoruz. Her eylemin, her etkinliğin, her konserin bir amacı, bir hedefi vardır. Elbette yaptığımız etkinliklerin düzene alternatif yanları da vardır.
Hoşca vakit geçirmek için değil, halkı örgütlemek, savaşı büyütmek için eylem örgütlüyor, etkinlik yapıyoruz. Aradaki temel fark da budur zaten. Ancak amaçlarını unutanlar, yapılan herşeyi dejenere etmeye çalışanlar, "sulandıran"lar, bilmelidir ki, bu bakış açısı ile tek bir insan mücadeleye kazandırılamaz.
Elbette eğlenceler de düzenlenebilir, ama adı üstünde o da eğlencedir ve esasında onun da ölçüleri, biçimi burjuvazinin empoze ettiği eğlence anlayışından farklı olmak durumundadır.
Keyif almak, hoşça vakit geçirmek için mücadele etmiyoruz. Bu değerlendirmeler, siyasal mücadeleyi anlamayan, onu dejenere eden düşüncelerdir. Apolitiktir. Devrimci mücadelenin bir amacı vardır. Milyonlarca insanın geleceği için yola çıkılmış, bunun için büyük bedeller ödenmektedir. Dişe diş bir savaş sürdürülmektedir. 7 yıl süren büyük direnişte 122 şehit verilmiş, yüzlerce devrimci sakat kalmıştır. Kısacası, "oyun oynamıyor", "boş zamanlarımızı doldurmak" için uğraşmıyor, "hoşça vakit geçirmiyoruz"!
Bunun farkında olmayanlar, yapılan eylemleri mücadelenin bir parçası olarak görmezler. Görmedikleri için de halkı örgütlemek, mücadeleyi büyütmek gibi bir sorunları yoktur. Mücadeleden düşünce ve ruhen kopmuş, burjuvazinin kavramları ile düşünmektedirler.
Keyif almak, Hoşça Vakit Geçirmek...
Bir eylem örgütlenmiştir, bir konser yapılmıştır ya da binlerce insanın katıldığı bir miting yapılmıştır. Eylem ile ilgili ya da konser ile ilgili olarak, "eylemden çok keyif aldım" ya da "hoşça vakit geçirdim" değerlendirmesi yapılmaktadır.
Yani mantık, "hem eylem yapalım, hem eğlenelim"dir. Nitekim bu da çeşitli eylem çağrılarında, reformist, anarşist çeşitli kesimler tarafından böyle de ifade edilmektedir.. Eylemleri, etkinlikler için gönderdikleri davetiyelerde özellikle etkinliğin "hoşça vakit geçirmek" yanına vurgu yapan gruplar yok değildir.
Hatta bunu daha da "ilerletip", davetiyelerde "Bira içilebilir" notlarına dahi rastlamaktayız. Mesela panelin, toplantının konusuna bakarsınız, halkın, mücadelenin önemli bir sorunudur; ama altında bir not: Bira içilebilir!!!
Amaç ortadan kalkar, bu tür toplantılar nasıl siyasal olarak daha verimli kılınır sorusunun yerini, nasıl daha çok "keyif alınır" hale getirilir sorusu alır.. Kaygılar değişir.
Sanırsınız ki, yapılan etkinlik bir devrimci eylem, bir devrimci etkinlikten çok, düzenin söylemleriyle "vakit geçirmek, boş zamanları değerlendirmek" için düzenlenmiş sıradan etkinliklerdir. Ya da hafta sonları "iş yorgunluğunu" atmak için uydurulan ucuz zevklerden oluşan "hoşluklar"dır...
Hiçbir eylemi, etkinliği, konseri "hoşça vakit geçirmek" için yapmıyoruz. Ya da birileri "keyif alsın" diye de yapmıyoruz. Her eylemin, her etkinliğin, her konserin bir amacı, bir hedefi vardır. Elbette yaptığımız etkinliklerin düzene alternatif yanları da vardır.
Hoşca vakit geçirmek için değil, halkı örgütlemek, savaşı büyütmek için eylem örgütlüyor, etkinlik yapıyoruz. Aradaki temel fark da budur zaten. Ancak amaçlarını unutanlar, yapılan herşeyi dejenere etmeye çalışanlar, "sulandıran"lar, bilmelidir ki, bu bakış açısı ile tek bir insan mücadeleye kazandırılamaz.
Elbette eğlenceler de düzenlenebilir, ama adı üstünde o da eğlencedir ve esasında onun da ölçüleri, biçimi burjuvazinin empoze ettiği eğlence anlayışından farklı olmak durumundadır.
Keyif almak, hoşça vakit geçirmek için mücadele etmiyoruz. Bu değerlendirmeler, siyasal mücadeleyi anlamayan, onu dejenere eden düşüncelerdir. Apolitiktir. Devrimci mücadelenin bir amacı vardır. Milyonlarca insanın geleceği için yola çıkılmış, bunun için büyük bedeller ödenmektedir. Dişe diş bir savaş sürdürülmektedir. 7 yıl süren büyük direnişte 122 şehit verilmiş, yüzlerce devrimci sakat kalmıştır. Kısacası, "oyun oynamıyor", "boş zamanlarımızı doldurmak" için uğraşmıyor, "hoşça vakit geçirmiyoruz"!
Bunun farkında olmayanlar, yapılan eylemleri mücadelenin bir parçası olarak görmezler. Görmedikleri için de halkı örgütlemek, mücadeleyi büyütmek gibi bir sorunları yoktur. Mücadeleden düşünce ve ruhen kopmuş, burjuvazinin kavramları ile düşünmektedirler.
Misafir- Misafir
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Çarş. Ekim 20, 2010 10:05 pm tarafından AMEDEUS
» .........
Perş. Ekim 14, 2010 3:56 pm tarafından AMEDEUS
» manzara
Çarş. Ekim 13, 2010 9:26 pm tarafından Deniz
» manzara fotoğrafları
Çarş. Ekim 13, 2010 9:18 pm tarafından Deniz
» Paydos/ C.Sıtkı Tarancı
Salı Ekim 05, 2010 2:49 pm tarafından AMEDEUS
» logo..........
C.tesi Ekim 02, 2010 11:45 pm tarafından ezgi
» ..................
C.tesi Ekim 02, 2010 2:09 pm tarafından DicLe
» Çile
Salı Eyl. 21, 2010 2:01 pm tarafından AMEDEUS
» Görmemişin bebeği olmuş...
Salı Eyl. 21, 2010 12:27 pm tarafından DicLe
» facebooktan video indirme
Salı Eyl. 21, 2010 10:08 am tarafından ezgi
» Taş atan çocuk
Ptsi Eyl. 20, 2010 5:00 pm tarafından DicLe
» BARIŞ
Ptsi Eyl. 20, 2010 4:27 pm tarafından DicLe
» BEKLENTİSİZ....
Ptsi Eyl. 20, 2010 4:24 pm tarafından DicLe
» UZAKTAN ...
Ptsi Eyl. 20, 2010 4:22 pm tarafından DicLe
» CAN YÜCEL'DEN MAL BEYANI
Perş. Eyl. 16, 2010 1:36 pm tarafından yoll
» ARKADAŞLIK
Ptsi Eyl. 13, 2010 11:20 am tarafından ezgi
» ARKADAŞLIK
Ptsi Eyl. 13, 2010 11:15 am tarafından ezgi
» ŞİİR
Ptsi Eyl. 13, 2010 11:08 am tarafından ezgi
» Kamuflaj
C.tesi Eyl. 11, 2010 5:32 pm tarafından AMEDEUS
» UZAK
Çarş. Eyl. 08, 2010 5:05 pm tarafından ezgi
» Yeşillik
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:59 pm tarafından ezgi
» Salam Gibi
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:57 pm tarafından ezgi
» Benlik_Oruç Aruoba
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:56 pm tarafından ezgi
» BİR AYRILIŞ HİKAYESİ
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:54 pm tarafından ezgi
» Pembe Deniz
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:51 pm tarafından ezgi
» HAYAT
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:48 pm tarafından ezgi
» Benim Yazdığım Sen
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:47 pm tarafından ezgi
» Seviyorum Seni
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:46 pm tarafından ezgi
» BERFİN
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:44 pm tarafından ezgi
» Bahar Gelmiş
Çarş. Eyl. 08, 2010 4:43 pm tarafından ezgi